Son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim gibi kavramlar ön plana çıkarılarak cinsiyetsizleştirme politikaları güdülürken toplumlar bu kavramlara alıştırılmaya çalışılıyor. Onur yürüyüşleriyle ülkemizde de gündemde tutulmaya çalışılan üçüncü cinsiyet ve ya cinsiyetsizleştirme kavramı iyice günlük hayatımıza girmeye başladı.
Birçok ülke bu tür yaşam tarzını toplumsal sorunlara neden olacağı gerekçesiyle yasaklarken bazı ülkeler de üçüncü bir cins olarak kabul ettikleri cinsiyet değiştirmiş insanları sosyal koruma altına alıyor.
ABD Tarım Bakanlığı internet sitesinde yer alan segmede LGBT’li çiftçilere yönelik özel taahhütler veriyor ve destekleme kapsamında hizmetlere ulaşımlarını kolaylaştırıcı önlemler alıyor.
ABD Tarım Bakanlığı (https://www.farmers.gov/your-business/lgbtq ) internet sitesinde “Your Business” segmesi altında LGBT’li çiftçileri dezavantajlı gruplar arasında göstererek kamu hizmetlerine ulaşımda yol gösterici yönlendirmeler yapıyor.
ABD Tarım Bakanlığı sitesinde yer alan bilgilendirmelerde şu ifadeler yer veriliyor: “USDA, programların sunumunda hakkaniyete bağlıdır ve ırk, cinsiyet veya cinsel yönelimleri ne olursa olsun ülke genelinde çiftçilere ve çiftlik sahiplerine yardımcı olacak kaynaklara sahiptir. Operasyonunuzun boyutu veya üretilen mahsul ne olursa olsun, programlarımız operasyonunuzu başlatmanıza, büyütmenize ve korumanıza yardımcı olabilir. Programların size nasıl hizmet edebileceğini öğrenerek, diğer üreticilerin operasyonları için USDA programlarını nasıl kullandıklarını okuyarak ve sizi destekleyebilecek yerel USDA personeliyle bağlantı kurarak başlayın.”
Ülkemizde nüfus artış hızı her geçen yıl gittikçe düşüyor. Boşanma sayıları artarken bundan etkilenen çocukların sayısı da artmaya devam ediyor. Nüfus artış oranının düşmesine paralel ülkemizde yaş ortalaması da gittikçe artıyor. Türkiye’de 2020 yılında 32,7 olan ortanca yaş, 2021 yılında 33,1’e yükseldi.
Son dönemlerde özellikle sosyal medya üzerinden savunmasız çocuklar ve gençler hedef alınırken cinsiyet değiştirme isteğinin gençler arasında arttığı ifade ediliyor. Aile kavramının yıpratıldığı, toplumsal ve sosyal sorunlara yol açacak uygulamalar, gelişmiş olarak gördüğümüz ülkelerde gittikçe artarken aile bağları güçlü olan ülkemizde de kendine yer bulmaya çalışıyor.
Toplum olarak dikkatli olmak ve güçlü yönlerimizden olan aile bağlarımızı güçlü tutarak çocuklarımızı bu tehlikeden uzak tutmak hepimizin görevi olmalı.
Gelişmiş olarak gördüğümüz ülkelerin insani dramlarla dolu ancak medyaya yansımayan trajik hayatlarını da örnek almaktan vazgeçmek zorundayız.
DÜNYA
30 Kasım 2023TARIMSAL DESTEKLER
30 Kasım 2023DÜNYA
30 Kasım 2023TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
30 Kasım 2023TARIMSAL DESTEKLER
30 Kasım 2023GENEL
30 Kasım 2023TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI
30 Kasım 2023