• SERVİS 1
  • SERVİS 3
  • FİNANSİF
  • DİĞER
Sözleşmeli Tarım Nedir ?

Sözleşmeli Tarım Nedir ?

ABONE OL
11 Haziran 2022 09:26
Sözleşmeli Tarım Nedir ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sözleşmeli (tarım) üretim; 5488 sayılı Tarım Kanununun 13. maddesinde “Bakanlık, tarım sektöründe sözleşmeli üretimin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli düzenlemeleri yapar. Sözleşmeli üretimi özendirmek üzere üreticilere, bu Kanunla belirtilen desteklerin verilmesinde öncelik tanınır” ifadesiyle yer alır.
(2006-2010) Tarım Stratejisi Sözleşmeli üretimde; Kaynakların etkin kullanımı ilkesi çerçevesinde ekonomik, sosyal, çevresel ve uluslar arası gelişmeler boyutunu bütün olarak ele alan örgütlü, rekabet gücü yüksek, sürdürülebilir bir tarım sektörünün oluşturulmasının temel amaç olduğunu belirtir.

Stratejik Amaçlar içinde sözleşmeli tarıma; Tarımsal pazarlama altyapısının iyileştirilmesi ve üreticilerin pazara erişim düzeylerinin artırılması, tarım-sanayi entegrasyonunun geliştirilmesi, işleme sanayinin rekabet edebilirliğini artırıcı nitelikte uygun ve kaliteli ham maddenin temin edilmesi ile tüketici tercihlerinin karşılanması amacına yönelik tedbirlerin alınmasını belirterek destek verir.

Sözleşmeli (tarım) üretim modeli, firmalar ve üreticiler arasında ürünün ekim- dikim zamanında veya çiftçinin belirli bir ekiliş alanı ve üretimi gerçekleştirme sorumluluğunu yüklemesine karşın, firmaların da elde edilecek ürünü belirli şartlarda garantili almasına dayalı üretim ve pazarlama şeklidir.

Sözleşmeli Tarımı Modelini Oluşturan ve Önemli Kılan Nedenler

a) Sözleşmeli tarım gibi entegrasyon (işbirliği) hareketlerinin en önemli itici güçlerinden birisi tüketici pazarındaki gelişmelerdir. Tüketicinin daha bilinçli hale gelmesi, oluşan talebin sürekli karşılanabilmesi, kalite ve istenen miktarda üretim, sözleşmeli tarım için ana nedenlerden biridir.
b) Sözleşmeli tarım, yeni üretim tekniklerinin uygulama alanına hızlı bir
şekilde aktarılmasının en önemli yolu olarak görülmektedir.
c) İşleme sanayinde en başta sabit yatırım masrafları gelmektedir. Bu durumda üretim dalgalanmaları, işletmeleri olumsuz yönde etkileyecektir. Özellikle hammadde sağlamasındaki dalgalanma bunda önemli rol oynamaktadır. Sürekli olarak, istenen miktar ve kalitede girdi sağlamanın en etkin yolu olacak model gibi görülmektedir.
d) Tarımsal faaliyet çok sayıda dağınık ve küçük işletmelerde yürütülüyor ise, sermaye ve yönetim açısından önemli eksiklikler bulunur. Model bu eksiklikleri de giderme iddiasındadır.
e) Bunlara ek olarak riskin azaltılması, maliyetin düşürülmesi, yönetim şeklinin iyileştirilmesi, pazarlık gücünün kazanılması, pazarın iyileştirilmesi, uygun girdi sağlanması, yeni teknolojilerin adaptasyonu ve geliştirilmesi, sermaye temini gibi faktörler de sıralanabilir.
f) Sözleşmeli tarımı, sınırlı sözleşme ve tam yetkili sözleşme diye sınıflandırmak mümkündür. Sınırlı sözleşmede, üretici sadece aldığı girdiler nedeniyle bir borç ilişkisine girer. Alım garantisi yoktur. Yada sadece alım sözleşmesi yapılarak, çiftçinin belirli nitelikte ürünü için bir Pazar garantisi sağlamaktadır. Tam yetkili sözleşmede ise, hem girdi sağlanır, hem de belirli nitelikte ürünü için alım garantisi verilir.

Sözleşmeli Ürünün Temel Özellikleri

A. Ürünün Yapısı: Sözleşme yapılacak ürünün sanayide kullanım imkanları, dayanıklılığı, üreticilerin sosyal ve ekonomik özellikleri ve üretimin coğrafi dağılımı gibi özellikler, sözleşmeli üretimin tercih edilmesinde etkili olabilmektedir. Nitekim dünyada

daha çok şeker kamışı ve pancarı, meyveler, sebzeler, et ve yumurta tavukçuluğunu birtakım arpa, et ve süt üretiminde sözleşmeli üretim başarılı olarak uygulanabilmiştir.
B. Fiyatlar ve Fiyat Politikası: Fiyatlandırma politikası modelin başarısı veya başarısızlığını belirleyen önemli faktördür. Sözleşmelerde ürün fiyatlarının belirlenmesinde pazarın yapısı etkili olmaktadır. Sözleşmeler, fiyat değişkeni bakımından dört grupta toplanabilir.
a. Sabit Fiyatlı Sözleşmeler: Sözleşme onayladığı zaman kesin olarak ürünün alıcıya satış fiyatı bellidir. Bu tip sözleşmeler ile pazar riski, üreticiden alıcıya transfer edilmiş olmaktadır.
b. Pazar Fiyatı Esasına Dayanan Sözleşmeler: Alıcı firma ürün bedelini satış zamanı piyasada oluşan fiyat üzerinden ödemektedir. Bu tip sözleşmelerde tek ve kesin bir satış fiyatı yoktur. Firmalar fiyat riskini üretici üzerinde bırakmakta ve üreticilere sadece pazar garantisi sağlanabilmektedir.
c. Üretim Masrafları Esasına Dayanan Sözleşmeler: Hasattan sonra üreticinin üretim maliyeti hesaplanır. Üretim maliyetine sözleşmede belirtilen bir oranda üretici kar payı ilave edilerek alıcı firmaların ürün satın alma fiyatı elde edilir.
d. Fiyatı Belirli Olmayan Sözleşmeler: Bu sözleşmelerde fiyatla ilgili herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Sadece üretici ürününü ilgili alıcıya satış için sözleşme yapmaktadır. Satış fiyatı yukarıdaki üç yöntemden biri esas alınarak belirlenebilir.
C) Makro Ekonomik ve Kurumsal Politikalar: Alıcı ve üreticinin ürün bedellerini ödeme sistemi alıcı ve işleyicinin monopol (tek alıcı) olma durumları da sözleşme modelinin temel belirleyicisidir. Ayrıca ulusal tarım, sanayi ve ticaret politikalarının bir aracı olarak sözleşmeli üretim, devlet tarafından teşvik edilebilir. Bu amaçla özellikle çiftçi eğitim- yayım girdi sübvansiyonu ve tarımın kredilenmesi ile sözleşmeli üretimin ilişkilendirilmesi yararlı olacaktır.
D) Sözleşme Süresi: Sözleşme yapılmasında amaç, taraflar arasında arz ve talep uyumunun sağlanması olduğundan, sözleşme süresi bu amaca yönelik olarak kesin bir biçimde belirlenmelidir.

E) Üreticilerin Alıcı Firmalarla Ortaklığı: Modelin uygulanmasındaki başarının yükseltilmesi için, gerektiğinde üreticilerin alıcı işletmelere belirli bir sermaye katılımıyla ortaklığı sağlanabilmektedir.

Modelin Dünya’da ve Türkiye’deki Uygulamaları

a) Dünya’daki Uygulamalar : Sözleşmeli tarım uygulamaları yeni bir yaklaşım değildir. 1885 sonrası dönemde Japonlar tarafından Taiwan’ da şeker üretimi için kullanılmıştır. 20. yüzyılın başlangıcında ise Orta Amerika’da ABD muz firmalarınca uygulanmıştır. Gerçek anlamda sözleşmeli tarımın geçmişi 1940’lara gitmekte olup bu tarihlerde Avrupa ve Kuzey Amerika’da tohumluk üretiminde kullanılmıştır. 1945 sonrası tohum endüstrisinin yeniden yapılanması 1970 ve 1980’lerde tohumculuk şirketlerinin birleşmelerini ve işbirliğine gitmelerini gerektirmiştir. 20. yy sonlarına doğru Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya da sözleşmeli tarım gıda sanayinin kritik bir unsuru olmuştur.
ABD’de sözleşmeli üretim 1950’lerde broiler yetiştiriciliği ile başlamıştır. ABD’de 1990 verilerine göre sözleşmeli tarım uygulamaları pamukta %12 iken, broilerde %90 ve sebze işlemede %80’e ulaşmıştır. Avrupa Birliği’nde tarım ürünlerinin sözleşmeli yetiştirilme oranları ülkelere göre değişiklik göstermektedir. Ülkelere göre dana etinin %3- 95’i, sütün %1-99’u, tavuk etinin %15-95’i, yumurtanın %10-70’i, şeker pancarının
%100’ü, patatesin %2.5-71’i, bezelyenin %85-100’ü, sanayi tipi domatesin %100’ü sözleşmeli olarak yetiştirilmekte ve pazarlanmaktadır.

b) Türkiye’deki Uygulamalar : Günümüzde Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve Pancar Ekicilerinin İstihsal Kooperatifler Birliği (PANKOBİRLİK) çiftçiyle sözleşmeli pancar tarımı yapmaktadır.
Şeker pancarından sonra sözleşmeli üretimin uygulandığı ürün sanayi tipi domatestir. Şeker pancarı alıcısı sadece birer kamu kuruluşu kooperatifi olmasına karşın, sözleşmeli sanayi tipi domateste alıcı, gıda sanayinde faaliyette bulunan çok sayıda ve değişik niteliklerdeki işletmelerdir. Meyve ve sebze işleme sanayinde sözleşmeli tarım uygulaması yaygın olarak görülürken, bu sanayi kuruluşları çeşitli nedenlerle spot alımlar da yapmaktadır. Bu entegrasyon genellikle sanayi ve ticaret kesimlerinde hammadde olarak kullanılan ürünler ve özellikle tohumculuk endüstrisinde gelişmiştir. Bursa, Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve Manisa illerinde domates bezelye ve meyve suyu ve konserve üreten üreticiler ile bölge de faaliyette bulunan sanayi tesisleri arasında entegrasyona gidilmiştir. TİGEM de 1965 ten bu yana sözleşmeli tohumluk üretimi çalışmaları yapılmaktadır. Özel sektörün tohum üretimindeki rolünün artması ve piyasa payının artmasına paralel olarak TİGEM sözleşmeli tohum üretimi alanlarını kademeli olarak daraltmıştır.
Günümüzde Antalya ve Muğla bölgelerinde kesme çiçek, Özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde dondurulmuş meyve ve sebze, konserve sanayinde söz konusu firmalar çok çeşitli sebze meyvelerin temini için sözleşmeli üretim yapmaktadır. Ayrıca ülkemizin değişik yerlerindeki süt birliklerinde belirli dönemler ile süt üreticileri adınca anlaşma yapmak için ihaleler düzenlemekte ve bu ihaleyi kazanan firma belirli süreler ile sözleşme ile belirlenen fiyat üzerinden üreticinin sütünü toplamaktadır.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP

rk
rk